İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Fatih’te katıldıkları iftar programının ardından Ümraniye’ye geçti. CHP Ümraniye Belediye Başkan adayı Aykut Erdoğdu ile bir araya gelip, seçim otobüsüne binen İmamoğlu, ilçe turu yapmak istedi. İmamoğlu ve Erdoğdu’yu taşıyan otobüsün önü, Aşık Veysel caddesinde, kalabalık ve coşkulu yurttaş topluluğu tarafından kesildi.
İlçe turu olarak planlanan Ümraniye etkinliği, böylece halk buluşmasına dönüştü. Vatandaşların sevgi gösterilerini karşılıksız bırakmayan İmamoğlu ve Erdoğdu, coşkulu kalabalığa birer konuşma yaptı. Vatandaşların ilgisinden duyduğu memnuniyeti, “Hakkınızı helal edin. Vallahi ne diyeyim? O kadar minnet doluyum ki, teşekkürleri bir borç biliyorum. Çünkü biz, bu akşam, Aykut Başkanımla birlikte, İlçe Başkanımızın çizdiği bir güzergahta, sizleri otobüsle selamlayacaktık. Ama siz, muazzam bir karşılamayla tabiri caizse, bizi motive etmek için toplanmışsınız” sözleriyle dile getirdi.
“BİZİM TEK DERDİMİZ VAR”
“Bizim tek derdimiz var; bir an önce bu yoksulluk, bu ülkenin üzerinden dağılsın, gitsin. Bir an önce biz, bu toplumun zenginliğini konuşalım; fakirliğini, yoksulluğunu değil. Parasını pul edenleri, günü geldiğinde milletimiz değerlendirecek. Ama önümüzde 31 Mart var. İstanbul’a 5 yıl çok nitelikli bir dönemi, yakışan bir dönemi ortaya koyan ekibe liderlik yaptım. Sevgili hemşehrilerim, 31 Mart’a kadar birileri Ankara’da toplanmış, gelmiş. Tam 17 kişi. Bunlar kabine. Hepsinin adı, kabine. Şimdi kabine, yani atanarak bakanlık görevine gelen insanlar devletine tabi, devletinin tariflediği görevi yapan insanlar. Doğru mu? Yani bu insanlar, örneğin; ekonomiyle ilgilenecek. Biri maliyeyle ilgilenecek, biri adaletle, biri şehircilikle, biri ulaştırmayla… Öyle değil mi? Ama o 17 kişiye -artı bir diyelim- Sayın Cumhurbaşkanı demiş ki, ‘Siz İstanbul’a gidin. Ben, oraya bir aday adadım ama, aday baş edemiyor. Siz, 17’niz bir olun, yetmez ben de gelirim, Ekrem’i alaşağı ederiz.’ Ben de diyorum ki, ‘İsterseniz 17+1 olun. Bir de adayınız var. Ama adayınıza ayıp ediyorsunuz. Adayınıza yanlış yapıyorsunuz. İstanbul’a toplanıp gelerek, adayınızı bence aşağı çekiyorsunuz. Olmaz. Yazık değil mi? Yazık, yazık. Bırakın, aday mücadelesini versin. Ama toplanıp, gelmişler.
“ŞİMDİ BEN SİZE, NE YAPACAĞIMIZI SÖYLEYECEĞİM”
Şimdi ben size, ne yapacağımızı söyleyeceğim. 31 Mart’a kadar, 17+1+aday… Bu ekibe karşı topyekun, güler yüzle, hep birlikte çalışıp, komşularımızdan, akrabalarımızdan, eşimizden, dostumuzdan, telefonla arayacağınız komşunuzdan, iş arkadaşınızdan, sevgili dostum Ümraniye Belediye Başkanı adayımız, benim sevgili dostum Aykut Erdoğdu’ya Ümraniye’de oy istemeye hazır mıyız? İkincisi; şimdi biz, çok uzun zamandır birlikte siyaset yapıyoruz. Dertleşiyoruz, tartışıyoruz, fikirlerimizi çatıştırıyoruz. Niye biliyor musunuz? Doğru yolu bulmak için. Bizim birbirimizle olan anlayışımız şu şekilde. İnanılmaz deneyimli bir insan Aykut Bey, kendi mesleğinde ve eğitiminde. Benim de kendi sürecimde deneyimlerim var. Deneyimlerimizi bir araya getirip, güç birliği yapıyoruz. Ortak akıl mekanizması kuruyoruz. Onlar ne yapıyor biliyor musunuz? Gücü de yetkiyi de bir kişiye veriyorlar; Ankara’ya bakıyorlar. O ‘yap’ derse yapıyorlar, ‘yapma’ derse yapmıyorlar. ‘İmza at’ derse atıyorlar, ‘imza atma’ derse atmıyorlar. İradesi bir ortam var ediyorlar. Onlar bir kişiye bağımlı, biz, bir ekip arkadaşı olarak, milletine bağımlı insanlarız.
“17+1 VE SAYIN CUMHURBAŞKANINA NE DİYORUZ BİLİYOR MUSUNUZ?
Biz, İstanbul’a Ankara’dan gelen bu 17+1; yani Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesi + aday… Onlara ne diyoruz biliyor musunuz? Sizi ağırladık, sizi misafir ettik. 2019’da sizi, 23 Haziran’da yanlış yaptığınız için, 806 bin kez misafir ettik. Şimdi ondan daha fazla sayıda misafir ediyoruz ve sizi Ankara’ya yolluyoruz. Nereye? İşinizin başına. Gidin; enflasyonu düşürün. Doğru mu? Emekli maaşını arttırın. Doğru mu? 3600 ek göstergeyi çıkarın. Doğru mu? Peki, yetmez… ‘Mülakatı kaldıracağız’ dediniz, namus sözü verdiniz. Mülakatı kaldırın. Doğru mu? Onları görevinin başına yollayacaksınız. AK Parti’ye oy vermiş, benim kıymetli hemşehrilerim de onlara, ‘İstanbul’a gelip, Ekrem İmamoğlu ile uğraşacağınıza, gidip ekonomiyi düşürün, ekonomiyi yerine getirin’ diyecek. Onlar bile, AK Partili hemşehrilerim bile, onları kendine getirmek için, Ümraniye’de Aykut Erdoğdu Başkanıma, İstanbul’da da bu kardeşinize oy verecek göreceksiniz. Biz size, şunu vaat ediyoruz: Bu şehirde, Ümraniye’de, diğer ilçelerimizde, İstanbul’un tamamında kardeşçe bir yaşam vadediyoruz. Siz; ayrıştıranı değil, birleştireni seçeceksiniz. Siz; kutuplaştıranı değil, birbirini kucaklatmayı size göstereni seçeceksiniz. Ümraniyeliler siz; size haddini bildireni değil, haddini bilen yönetici ahlakını seçeceksiniz. Siz; kanalı değil, İstanbul’u seveni seçeceksiniz. Öyle değil mi? Öyle değil mi Ümraniyeliler? Bir soru: Kanal mı, İstanbul mu? (‘İstanbul’ sesleri.) Aynen öyle. Son olarak; onlar diyor ki tam gaz geri, biz diyoruz ki tam yol ileri.”
İmamoğlu, seçim otobüsünün yolunun kesildiği Dudullu’da da yurttaşlara kısa bir konuşmayla hitap etti.