Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Diyarbakır İstasyon Meydanı’ndaki mitinginde açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* Sordum katılım ne kadar dedim. Ne dediler? Bugün 70 bin kişi alanda. Bölgede İslam’a kapılarını ilk açan şehir Diyarbakır’la aynı geçmişe mensup olmaktan dolayı iftihar duyuyorum. Geçen mayıs ayı seçimlerinde Diyarbakır’da hem milletvekilliğinde hem cumhurbaşkanlığında arzu ettiğimiz oy oranlarına ulaşamadık ancak seçim sonucunun sizin de içinize sinmediğine inanıyorum. İşte bu alan onu söylüyor. Diyarbakır’da bu kardeşinize yüzde 28.5, CHP adayına yüzde 71.5 oy çıkmışsa durup üzerinde düşünmemiz lazım.
* Bugün aynı oyunu İstanbul’da, Mersin’de, başka yerlerde yine oynuyorlar. Kent uzlaşısı adı altında kirli ittifak kurdular. Bavul bavul dolarlar, avrolar, bu paralar nereden geliyor, nereye gidiyor. Meclis üyeleri neyle satın alınıyor. Hangi şirketler bunları paylaşıyor. Böyle bir yerde ilkeli ittifaktan söz edilebilir mi?
“DEM, KÜRT KARDEŞLERİMİZİN İRADESİNİ İŞPORTAYA ÇIKARDI”
* Tek sermayesi sizlerin oyları olan DEM, Kürt kardeşlerimizin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır. Sadece birilerinin ihtirasları uğruna yapılan kirli pazarlıklar var. Reformları beğenmeyip ortalığı ayağa kaldıranlar CHP’li yöneticilerin faşizm kokan açıklamaları karşısında süt dökmüş kedi misali seslerini çıkarmıyorlar. Kendi seçmenlerinin çiğnenen haysiyetini savunacak iki cümle dahi kuramıyorlar. Kürt kardeşlerim böyle bir istiskali, böyle bir aşağılanmayı, hakareti bu şekilde yok sayılmayı asla hak etmiyor.
“ONLAR KAN SİYASETİ YAPTI”
* Türkiye geçmişte istismarın, riyakarlığın sembolü zübük siyasetinin acılarını çok çekti. Demokratik siyaset palavraları ile oylarınıza ipotek koydular. Şimdi tek parti faşisti CHP’den bir farkları olmadığını gösterdiler. Diyarbakır huzuru da özgürlüğü de yatırımı da hizmeti de refahı da AK Parti döneminde görmedi mi? Onlar sizin iradenizle seçtiğiniz belediye başkanlarını teröristlere mahzenlerde tokatlatırken biz Diyarbakır’ı bölgesinin yıldızı haline getirmek için uğraşmadık mı? Onlar her evden bir cenaze çıkartarak kan siyaseti yaparken biz evlatlarımızı yaşatmak, eğitimi ile sağlığı ile hayata bağlamak için çırpınmadık mı? Bu söylediklerimiz doğruysa gelin yeni dönemin kapılarını birlikte aralayalım. Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. AK Parti ile ötekilerin farkı o kadar açık ki, izaha gerek bile duymuyoruz. Bakmasını bilen göz, işitmesini bilen kulak, sevmesini bilen kalp yeterli.
* 31 Mart seçimlerinde burada partiler yarışmıyor. Burada yarışan istismar ve pazarlık siyasetidir. Rusya’da yaşanan vahşi terör eylemini gördünüz. Türkiye’yi her gün benzer manzaraların yaşandığı ülke haline getirmek için ellerini ovuşturarak başvuracakları ilk adresin neresi olduğunuz biliyorsunuz değil mi? Kimin kuyruğuna bassak soluğu PKK’nın yanında alıyor. Biz, DEAŞ denen emperyalist kuklasına zaten göz açtırmıyoruz. PKK’yı da sınırlarımız içinde kıpırdayamaz, eylem yapamaz hale getirdik.
* Kürt kardeşlerimin toparlanıp iradeleri üzerindeki ipotekleri parçalayıp atmalarını bekliyoruz. Siyaset millete hizmet etmek için yapılır. Biz zihni özgür, vicdanı özgür, ahlaklı kamil herkesle oturur konuşuruz. Emperyalistlere kuklalık etmeyen herkesle konuşuruz. Teröre mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz. Milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne saygı duyan herkesle oturur konuşuruz. Ülkenin kazanımları ile gururlanacak, sevinçlerine ile övünecek herkesle oturup konuşuruz.
“İPLERİ BAŞKALARININ ELİNDE OLMAYANLA OTURUR KONUŞURUZ”
* Yaşadığımız ortak acıların ardından bu tehdidi bertaraf ettik. Artık ülkemizi bu yükten güvenlik değil, tüm boyutları ile kurtarma vaktidir. Bunun için ipleri başkalarının ellerinde olmayan herkesle oturur konuşuruz ancak kapımız siyasetçilik oynayanlara kapalıdır. Milletvekili, belediye başkan adayı, meclis üyesi listesini terör örgütünün belirlediği parti, parti olamaz. Bunları belirleyecek olan, partiyi var eden tabanıdır, seçmenidir.
AYRINTILAR GELECEK…