Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim sabahı “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmasının ardından, İsrail’in Gazze’ye saldırıları sürüyor.
Filistin resmi ajansı WAFA, İsrail’in dün akşam abluka altındaki Gazze Şeridi’nin güneyindeki Ez-Zeytun Mahallesi’nde bulunan tarihi Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi’ni hedef aldığını duyurdu.
Yerinden edilen sivillerin sığındığı kiliseye düzenlenen saldırıda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu en az 16 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Bombalamanın kilise binasının bazı kısımlarında ciddi hasara yol açtığı ve yanındaki bir binanın da yıkıldığı kaydedildi.
Kudüs’teki Anglikan Kilisesi’ne bağlı Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi, İsrail’in 17 Ekim’de bombaladığı ve yüzlerce kişinin ölümüne yol açtığı el-Ehli Baptist Hastanesine yaklaşık 250 metre mesafede yer alıyor.
İsrail’in saldırdığı bölgede yaklaşık 1000 Hristiyan’ın yaşadığı ve evi yıkılanların korunmak için kiliseye ve ona bağlı binalara sığındığı biliniyor.
Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi saldırıyı kınadı
Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesinden yapılan yazılı açıklamada, “Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi, Gazze Şehri’ndeki kilise binalarından birini hedef alan İsrail saldırısını en güçlü ifadelerle kınıyor.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, İsrail’in yerleşim yerlerini bombalaması sonucu evlerini kaybeden çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere masum vatandaşları korumak için sağlanan barınakların yanı sıra kiliselerin ve onlara bağlı kurumların hedef alınmasının göz ardı edilemeyecek bir savaş suçu teşkil ettiği vurgulandı.
Patrikhanenin ve diğer kiliselerin, Baptist Hastanesi, okullar ve diğer sosyal kurumların tesis ve barınaklarına açık bir şekilde saldırılmasına rağmen, ihtiyaç sahibi insanlara yardım, destek ve barınma sağlama şeklindeki dini ve ahlaki görevlerini yerine getirmeye devam etmekte kararlı olduğu aktarıldı.
İsrail’in sivillerin bulunduğu bu kurumların boşaltılması yönündeki taleplerinin devam ettiği ve bu konuda kiliselere uygulanan baskıların olduğu bir dönemde bile patrikhanenin dini ve ahlaki görevini sürdüreceğine işaret edilen açıklamada, patrikhanenin, savaş ve barış zamanlarında ihtiyaç duyulan her şeyin sağlanması konusunda dini ve insani görevinden vazgeçmeyeceği ifade edildi.
Filistin Devlet Başkanlığına bağlı Kilise İşleri Yüksek Komitesi de kilisenin doğrudan hedef alındığına dikkati çekerek, “Bu, Cenevre Sözleşmesi ve birçok uluslararası anlaşma kapsamında bir savaş suçudur. Bu, Gazze Şeridi’nde, Kudüs’te ve işgal altındaki çeşitli Filistin topraklarında, Filistinli sivillere ve ibadet yerlerine karşı devam eden işgal suçlarına eklenmektedir.” açıklamasında bulunmuştu.
Anglikan Kilisesi, el-Ehli Baptist Hastanesine saldırıya ilişkin açıklama yaptı
Anglikan Başpiskoposu Hosam Naoum, düzenlendiği basın toplantısında, İsrail’in, Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesinde yüzlerce kişinin ölümüne neden olan saldırıdan önce Kudüs’teki Anglikan Kilisesine hastanenin boşaltılması için üç kez bildirimde bulunduğu bildirildi.
Naoum, “Cumartesi, pazar ve pazartesi günleri olmak üzere üç kez hastanenin boşaltılması yönünde bildirimde bulundular. Hastane salı günü bombalandı.” dedi.
İletişimin telefonla sağlandığını söyleyen Naoum, saldırıyı bir “suç” ve “katliam” olarak nitelendirdi.
Naoum, bölgedeki çatışmalarda ortaya çıkan şiddet konusunda kilise liderleri olarak her zaman uyarıda bulunduklarını vurguladı.
Saldırıdan sorumlu taraf sorulduğunda, “Bildiğimiz tek şey televizyondan gördüklerimiz. Ayrıca biz sorumlu tarafı belirleyecek askeri uzmanlar değiliz.” cevabını veren Naoum, İsrail’in saldırılarında Gazze’deki birçok yerin bombalandığını ve sahadaki gerçeklerin bu olduğunu kaydetti.
El-Ehli Baptist Hastanesi, tarihi nedenlerle Baptist hastanesi olarak biliniyor ancak 1980’lerin başından bu yana Anglikan Kilisesi ya da İngiltere Kilisesine bağlı hizmet veriyordu.
İsrail Gazze’de bir camiyi vurdu
Gazze’deki İçişleri Bakanlığının Telegram hesabından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye bölgesinde hedef aldığı el-Ömeri Camii’nin tamamen yıkıldığı belirtildi.
Açıklamada, saldırıda ölen ya da yaralanan olup olmadığına ilişkin bilgi verilmedi.
İsrail ordusu Gazze’de sivillerin bulunduğu 6 eve hava saldırısı düzenledi
Gazze’deki İçişleri Bakanlığının Telegram hesabından yapılan açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde sivillerin yaşadığı 6 evi hedef aldığı belirtildi.
Açıklamada, hava saldırılarında 9 kişinin öldüğü, 60 kişinin de yaralandığı ifade edildi.
Filistin haber ajansı WAFA’dan geçen haberde ise “Han Yunus kentinde sivillerin yaşadığı 6 evin bombalanması sonucu çoğu çocuk ve kadın en az 21 kişi yaşamını yitirdi, 79 kişi de yaralandı.” bilgisine yer verildi.
İsrail’in, Nur Şems Mülteci Kampı’nda öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 13’e yükseldi
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda öldürülen Filistinlilerin sayısının 13’e yükseldiği, ordu güçlerinin yaklaşık 30 saat sonra kamptan çekildiği bildirildi.
Açıklamada, İsrail’in kamp baskınında 5’i çocuk olmak üzere 13 Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi.
Görgü tanıkları, İsrail güçlerinin dün sabah saatlerinde baskın ve saldırı başlattığı Tulkerim kentindeki Nur Şems Mülteci Kampı’ndan tümüyle çekildiğini aktardı.
İsrail ordusu, Gazze’ye gece boyunca 100 saldırı düzenledi
The Times of Israel’in haberine göre, İsrail ordusu, gece saatlerinde Gazze Şeridi’ne 100 saldırı gerçekleştirdi.
Saldırılarda, Hamas mensubu Emced Macid Muhammed Ebu Avde’nin öldürüldüğü iddia edildi.
İsrail ordusunun 100 hedefe yönelik saldırısında “bir yeraltı tüneli, silah deposu ve Hamas’a ait çok sayıda komuta merkezini hedef aldığı” ifade edildi.
Bir camiyi de bombalayan İsrail güçleri, buranın “Hamas tarafından gözlem noktası ve hazırlık alanı olarak kullanıldığını” öne sürdü.
İsrail, cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılmak isteyen Filistinlilere yine yaş kısıtlaması getirdi
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinliler normal zamanlarda cuma namazını kılmak için Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya akın ederdi.
Ancak İsrail, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya gelmek isteyen Filistinlilere yaş kısıtlaması getirdi.
Kudüs’teki İslami Vakıflar İdaresinden AA muhabirine yapılan açıklamaya göre, İsrail güçleri, 65 yaş altı erkek ve 50 yaş altı kadınların Harem-i Şerif’e girişine izin vermiyor.
İsrail polisi barikatlar kurdu
Öte yandan İsrail polisi, Mescid-i Aksa’nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesi çevresine ve giriş kapılarına barikatlar kurdu.
Cuma namazı için Mescid-i Aksa’ya girmek isteyen Filistinlilerin bir kısmı kimlik kontrolü yapıldıktan sonra içeri alındı.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden ismini vermek istemeyen bir yetkili, AA muhabirine, “Caminin avlusu neredeyse boştu ve sadece 5 bin kişi namaz kılabildi.” dedi.
“Aksa’ya namaza gitmek isteseniz gençlere burası kapalı”
Eski Şehir’de 50 senedir esnaflık yapan Haşim Taha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail’in Mescid-i Aksa’da namaz kılmak isteyen Filistinlilere yaş sınırlaması getirdiğini söyledi.
Eski Şehir’de doğduğunu belirten Taha, “Her zaman aynı ancak bu sefer Filistin halkı için çok fazla problem çıkardılar ve eğer Aksa’ya namaza gitmek isteseniz gençlere burası kapalı. Bu da yeni bir şey değil, her zaman bunu yapıyorlar.” dedi.
Namaz kılmak isteyenlere İsrail polisinden müdahale
İsrail’in kısıtlamaları nedeniyle Mescid-i Aksa’ya giremeyen bazı Filistinliler cuma namazını sokaklarda kıldı.
Vadi el-Coz Mahallesi’nde toplanan cemaat ise İsrail polisinin müdahalesi nedeniyle namaz kılamadan dağılmak zorunda kaldı.
Daha namaz başlamadan İsrail polisi, göz yaşartıcı gaz ile cemaate müdahale ederken, Filistinli gençler havai fişekler fırlatarak karşı koymaya çalıştı. Kısa süreli çatışmanın ardından cemaat ara sokaklara dağılarak namaz kılmadan ayrılmak zorunda kaldı.
Çevrede, içerisinde kötü kokulu kimyasal suyun bulunduğu TOMA ile atlı polislerin de hazır bulunduğu görüldü.
İsrail güçleri, askeri eğitim alanına giren Yahudi yerleşimciyi “yanlışlıkla” öldürdü
İsrail’de yayın yapan Maariv gazetesi, İsrail askerlerinin ülkenin güneyindeki Necef Çölü’nde yer alan Tesalim kasabası yakınlarında bir Yahudi yerleşimciyi “yanlışlıkla” öldürdüğünü yazdı.
Habere göre, İsrail ordusunun Tesalim yakınlarındaki askeri eğitim alanına 3 aracın girmesi üzerine İsrail askerleri ateş açtı.
İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu araçlardan birinin şoförlüğünü yapan bir Yahudi yerleşimci “yanlışlıkla” öldürüldü.
İsrail hükümeti Al Jazeera televizyonunun kapatılabilmesine izin veren kararı onayladı
İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde, hükümetin “devlet güvenliğine tehdit oluşturan” televizyon kanallarının kapatılabilmesine izin veren düzenlemeleri onayladığı bildirildi.
Karar doğrultusunda, İsrail’deki Al Jazeera ofislerinin kapatılmasının ve ekipmanlarına el konulmasının mümkün olduğu belirtildi.
Haberde, İsrailli yetkililerin Al Jazeera’nin yayınlarının İsrail askerleri ve vatandaşlarını tehlikeye attığını savunduğu aktarıldı.
İsrail hükümetinin kararına ilişkin Al Jazeera televizyonundan açıklama yapılmadı.
İsrail güçleri işgal atlındaki Batı Şeria’da 80 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’nın farklı bölgelerinde 80 Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail güçleri, Batı Şeria’da gece saatlerinde başlattığı gözaltı operasyonlarını sabah saatlerinde de sürdürdü.
Batı Şeria’nın Ramallah, El Halil, Beytullahim, Nablus ve Tulkerim kentlerinde aralarında Yasama Konseyi üyelerinin yanı sıra 2 gazeteci ve eski esirlerin de bulunduğu 80 Filistinli, İsrail güçlerince gözaltına alındı.
Açıklamada, İsrail’in “Filistin halkına karşı sistematik intikam operasyonlarını başlattığı 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da gözaltına aldığı Filistinlilerin sayısının 930’u aştığı” ifade edildi.
İsrail ordusu: Lübnan sınırında 3 Hizbullah üyesi hava saldırısıyla vuruldu
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, sınırda 3 Hizbullah üyesinin tespit edildiği ve grubun havadan vurulduğu ifade edildi.
Ayrıca İsrail ordusuna ait keskin nişancıların Lübnan sınırı bölgesinde faaliyet gösterdiği tespit edilen silahlı kişilere ateş açtığı aktarıldı.
Lübnan sınırında 8 Ekim’de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 12 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 306’sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 4 bin 834 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 1524’ü çocuk, 4 bin 137 kişinin öldüğünü, 13 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 81 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
İsrail’in saldırılarında 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim’de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 12 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, biri gazeteci 3 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.
İsrail’in Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesine 17 Ekim’de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28’i ağır 342 kişi yaralanmıştı.